- etrafta
- γύρω, πέριξ
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
aksülamel — is., esk., Ar. ˁaks + ˁamel Tepki, reaksiyon Hassasiyeti etrafta hiçbir aksülamel uyandırmazdı. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
dolayı — sf., hlk. 1) Çevrede, etrafta bulunan Atlar koşacak. Pehlivanlar güreşecek. Şehirden, dolayı köylerden çağrılanlar geliyorlar. M. Ş. Esendal 2) zf. Ötürü Daha dün bu sözümden dolayı okşuyorlardı. R. H. Karay Birleşik Sözler dolayı dolayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
işittirmek — i, e İşitmesini sağlamak, duyurmak Etrafta içilen nargilelerin gurultularını tane tane işittirecek kadar ağırlaşan sükût bana bir kalkınma yaptırdı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
tane tane — zf. Teker teker Etrafta içilen nargilelerin gurultularını tane tane işittirecek kadar ağırlaşan sükût... R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
ulumak — nsz 1) Köpek, kurt, çakal vb. hayvanlar uzun, iniltili, ağlar gibi bir ses çıkarmak Geceleyin çakallar etrafta dolaşır, ulurlardı. S. F. Abasıyanık 2) İnsan iniltili ses çıkararak boğuk boğuk ağlamak Boğazında acı bir yumru, gözleri kupkuru,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tetikte olmak (veya beklemek veya bulunmak veya durmak) — her an uyanık ve hazır (bulunmak) Onun sakinliği etrafta tetikte bekleyen karısına, çocuklarına da geçti. N. Cumalı Güldane tehlikeyi sezmiş gibi tetikte. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
SAİD-İ NURSÎ — (Bediüzzaman) (Mi: 1876 1960, Hi: 1293 1379) Babası Mirza, Annesi Nuriye olan bu büyük mütefekkir zât, Bitlis vilâyetimizin Hizan kazası, Nurs köyünde doğmuştur. Ateşîn zekâsı ve takvası ve dinine sadakatı kısa zamanda etrafta tanınmasına sebeb… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük